Kanserden Korunma Önerileri - 2.Bölüm

KanseriTedaviEt.com | Pazartesi, Mart 16, 2009 | 1 yorum » | Yazı boyutu : Yazı boyutunu büyüt Yazı boyutunu küçült

TavsiyelerAmerikan Kanser Araştırmaları Entitüsü (AICR), 5 yıl süren bir araştırmanın sonunda; beslenme, fiziksel aktivite ve kanser arasındaki ilişkiyi ortaya koyan bir Uzman Raporu yayınlamış. Bu araştırmadan çıkan kanserden korunma önerilerini, kendi web sitelerinde 10 madde halinde sıralamışlar. Rapordan çıkan maddeler hem kanserden korunmak isyetenler, hem de kanseri yenerek hayatına devam edenler için altın değerinde öneriler içeriyor. Öncelikle birinci bölümü okumak isterseniz buraya tıklayın.

Kanserden Korunma Önerileri - 2.Bölüm

6. Eğer içecekseniz, alkollü içki tüketiminizi sınırlayın. Erkekler günde 2, kadınlar günde 1 kadehten fazla içmemeli

AICR, kanserden korunmak için alkollü içki içmemenizi öneriyor. Yine de, Uzman Raporumuz, makul miktarda alınan alkolün koroner kalp hastalıklarına iyi gelebileceğini açığa vuruyor. Alkol tüketimini erkekler günde 2, kadınlar ise 1 kadehi geçmeyecek şekilde sınırlamalıdır.

Alkollü içeceklerin bütün türlerinin bazı kanser türlerine yakalanma riskini arttırdığına dair bulgu, 1990’ların ortalarına nazaran bugün daha kuvvetlidir. Alkol tüketiminin ağız, yutak, gırtlak, yemek borusu ve meme kanserine; ayrıca erkeklerde kolon veya rektum kanserine sebep olduğuna dair yeterli bulgu vardır.

Alkollü içeceklerin tüketimi, kadınlarda da kalın bağırsak kanseri ve karaciğer kanseri riskini de arttırabilir.

Bilim adamları alkol tüketiminin kansere nasıl yol açtığını hala araştırıyor. Bir teoriye göre alkol, kanser riskini DNA’mıza direk olarak zarar vererek arttırıyor. Araştırma gösteriyor ki, alkol sigarayla beraber tüketildiğinde daha da zararlı oluyor.

7. Tuzlu ve tuzla (sodyumla) işlenmiş besin tüketiminizi sınırlayın

Aşırı tuz tüketimi, mide kanseri riskini arttırır ve yüksek tansiyona sebep olur.

Günlük tuz tüketimimiz 2400 miligramdan az olmalıdır. Aslında ihtiyacımız olan bundan çok daha azıdır. Bugün Birleşik Devletler’de birçok insan 2400 mg’den fazlasını tüketiyor; ancak bunu kolayca azaltmanın yolları mevcut.

Uzman Heyeti, tuzlu ve tuzlanarak korunmuş besinlerin mide kanseri riskini arttırabileceğini keşfetti. Çalışmalar, yüksek miktarda alınan tuzun midenin iç kısmına zarar verdiğini gösteriyor. Mide kanseri bu şekilde tetikleniyor olabilir.

Vücudumuza giren tuzun çoğunu işlenmiş besinlerden alırız. Bu besinlerin tuz miktarının yüksek olduğunu her zaman anlayamayız; çünkü tatları tuzlu olmayabilir, bu yüzden besindeki sodyum miktarını etiketinden kontrol edin. Kahvaltılık mısır gevreği, ekmek, donmuş gıda, pizza ve cips tüketiminize dikkat edin. Ayrıca konserve çorba ve soslardaki sodyum miktarını da kontrol edin ve işlenmiş etten uzak durun. Kurabiye gibi tatlı yiyeceklerde bile tuz miktarı yüksek olabilir.

8. Besin katkılı ürünler kullanmayın

Kanser riskini azaltmak için, vitamin hapları gibi ek ürünler yerine farklı türde yiyecekleri yemeyi tercih edin.

Uzman Raporu’nun, vitamin hapları gibi ek ürünlerin, farklı kanser türlerine yakalanma riskini arttırabileceğine dair güçlü bulguları var. Heyet, en iyi beslenmenin tamamlayıcı ürünlerle değil de, yiyecek ve içeceklerle olacağı kanısında. Besin değeri yüksek tüm yiyecekler, sağlık için gerekli olan (lif, vitaminler, mineraller ve bitkilerdeki biyoaktif bileşenler gibi) maddeleri içerir. (Bitkisel gıdalar kanserle savaşan birçok bileşeni içinde bulundurur. Tabaklarınızın 2/3’ünü sebze, meyve, tahıl ve fasulye çeşitleriyle, en fazla da 1/3’ünü hayvansal proteinlerle doldurun.)

Bazı çalışmalar, tamamlayıcı ürünlerin vücuttaki besin dengesini bozabileceğini göstermiştir. Daha fazla bulguya gereksinim vardır; ancak bu ürünler, kanser riskini bu yolla arttırıyor olabilir.

Tamamlayıcı ürünlerin önerildiği durumlar da vardır. Aşağıdakiler, tamamlayıcı ürünlerin faydalı olabileceği en bilindik durumlardır:

• Bebek sahibi olmayı planlayan tüm kadınlar, gebe kalmadan önce ve hamileliğin 12. haftasına kadar folik asit kullanmalıdır.
• Hamileler ve bebekli kadınlar, D vitamini ve özellikle de demir seviyeleri düşükse, demir almalıdır.
• 6 aylık ve 5 yaş arası çocukların A,C ve D vitamini kullanmaları faydalıdır; yine de iştahı yerinde olan ve farklı türde besinler tüketen çocukların bunlara ihtiyacı yoktur.
• Zayıf düşmüş yaşlılar düşük dozda değişik vitaminler içeren haplardan dengeli şekilde kullanabilir.
• Yaşlılar ve ayrıca: dışarı nadiren çıkanlar; dışardayken vücütlarını örtenler; et veya balık yemeyenler de D vitamini almalıdır.

Bu konularda daha çok tavsiye istiyorsanız bir doktora veya diyetisyene başvurmanız en iyisidir.

9. Annelerin bebeklerini ilk 6 ay sadece emzirmeleri, diğer sıvılara ve besinlere geçmemeleri en iyisidir

Bulgular gösteriyor ki, emzirmek anneleri meme kanserinden koruyabilir. Ayrıca bebeklerin şişmanlamasını engeller ki; şişmanlık, bebeklerin yetişkinliklerinde kilolu olmasına sebep olabilir. Ve kilolu yetişkinlerin kansere yakalanma riski daha yüksektir.

Uzman Raporu’nun emzirmenin kadınları meme kanserine karşı koruduğuna dair bulgusu ikna edicidir. Emzirilmiş bebekler aşırı kiloluluğa ve obeziteye karşı korunur. Aşırı kilolu veya obez çocukların yetişkin olunca da öyle kalmaları muhtemeldir.
Emzirmek, annenin vücudundaki kanserle ilişkili hormonların seviyesini düşürür ve meme kanseri riskini azaltır. Emzirme bittiğinde göğüsler, DNA’sı hasar görmüş olabilecek bütün hücrelerden arınmış olur. Bu, gelecekteki olası meme kanseri riskini azaltır.

Araştırmalar, emzirilmiş bebeklerin kalori alma eğiliminin bebek mamasıyla beslenmiş bebeklerden az olduğunu gösteriyor. Bu, onların büyüyünce kilolu veya obez olma risklerinin daha düşük olduğu anlamına gelir.

Bebeğinizi emzirmeyi planlıyorsanız, doktorunuz veya sertifikalı emzirme danışmanınız size bilgi ve destek sağlayacaktır.

10. Kanseri yenenler, tedaviden sonra da Kanserden Korunma Önerilerine uymalıdır

Kanser teşhisi konmuş birisi, bir profesyonelden özel beslenme önerileri almalıdır. Tedavi sona erdiğinde, mümkünse (ve tersi önerilmediyse), diyet, fiziksel aktivite ve kilo korumaya dair önerilerimizi dikkate alın.

Kanserle mücadele edenler, kanser teşhisi konmuş kişilerdir; hastalığı iyileşenler de onlara dahildir.

Fiziksel aktivite ve sağlıklı bir kiloda kalmak için alınan diğer tedbirlerin (örneğin diyet yapmak) özellikle meme kanserinin tekrar oluşmasını engelleyebileceğine dair bulgular gitgide güçlenmektedir. Yine de, kanserle mücadele edenler için kesin tavsiyelerde bulunabilmek için yeterli bulgu yoktur.

Bu yayındaki tavsiyelere uymak, kalp hastalıkları ve diabet gibi hastalıklara yakalanma riskinizi azaltabilir.

Ve asla unutmayın – sigara içmeyin ve tütün çiğnemeyin.

Kanserden Korunma Önerileri - 1 .Bölüm

Bu yazı KanseriTedaviEt.com'da yayınlanmıştır - Kanserden Korunma Önerileri - 2.Bölüm

Blog Widget by LinkWithin

1 yorum

  1. öykü // 18 Mart 2009 17:11:00 GMT+2  

    sarkuterı urunlerı ozellıkle..sucuk salam sosıs gıbı gıdalardan ıcınde katkı maddesı olan her tur urunden de olabıldıgınce uzak ddurmak korunma acısından cok önemlı

Yorum Gönder

Bu ay en çok okunanlar