Hangi Prostat Kanseri Tedavisi Yöntemini Seçmeliyim ?

KanseriTedaviEt.com | Perşembe, Nisan 09, 2009 | 0 yorum » | Yazı boyutu : Yazı boyutunu büyüt Yazı boyutunu küçült

Prostat KanseriThe Wall Street Journal'da yayınlanan bu makale, neredeyse bütün prostat kanseri tedavi yöntemlerini inceliyor ve her birinin artılarını eksilerini, kimler için uygun olduğunu açık bir şekilde anlatıyor. Özellikle tedaviye yeni başlamış olan hastalar için harika bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Hangi tedavinin daha uygun olduğuna karar vermeden önce hastanın kendi kanserinin durumu hakkında olabildiğince fazla bilgiye sahip olması ve buna göre bir karar vermesi gerekiyor.

Size prostat kanseri teşhişi kondu ve yaşadığınızın şokun üzerine bir de büyük bir kafa karışıklığı yaşadınız.

Hemen ameliyat olarak cinsel ve idrar yolu problemleri riskini göze mi almalısınız ? Ya da haftalar süren günlük radyoterapi tedavisini ve yavaşca ortaya çıkan yan etkilerini mi tercih etmelisiniz ? Kanserinizle beraber cinsel hayatınızı da yıkan hormon tedavisini mi seçmelisiniz ? Ya da kontrolünüz dışında yayılmaya başlamadan önce yakalamak için, kanserinizi sadece takibe mi almalısınız ?

Bu yıl Amerika Birleşik Devletleri'nde 185.000 erkeğe prostat kanseri teşhisi konacak ve bunların çoğuna çelişkili tavsiyelerde bulunulacak. Yavaş büyüyeyen, zararsız, ilerlemiş ve ölümcül olabilen prostat kanserinin nasıl ya da hangi yöntemle tedavi edilmesi gerektiğine dair fikir ayrılıkları var.

New England Journal of Medicine dergisi okuyucularına 63 yaşlarında, erken evrede prostat kanseri hastası ve artan PSA değeri olan yaşlı bir adama hangi tedavinin uygulanması gerektiğini sordu ve 3.720'den fazla doktor ameliyat, radyoterapi ve kanserin büyümesini izleme seçenekleri arasında farklı tercihlerde bulundu.

Doktorlar da bu kadar fikir ayrılığına düştüğüne göre hastalar kimse inanmalı ve ne yapmalı ?

İlk adım kendi kanseriniz hakkında olabildiğince fazla bilgi sahibi olmak.

Size biyopsinizde görülen anormal hücrelerin şablonuna bakarak bir Gleason skoru verilir. Gleason skoru 6 veya daha altındaysa, bu erken evre anlamına gelir. Gleason skoru 7 veya daha üstündeyse durum daha endişe vericidir. Ancak prostattan rastgele bir parça alınarak yapılan geleneksel biyopsiler vakaların yüzde %20'ini kaçırabilmekte ve çok önemli noktaları atlayabilmektedir. Kaç tane biyopsi örneği alındığını mutlaka sorun. Ayrıca görüntüleme yapılma ihtimali olup olmadığını da öğrenin. MRI taramaları ve renkli doppler ultrasonografisi, birçok önemli kanser merkezinde kullanılmakta ve şüpheli bölgeler için daha fazla bilgi sunmaktadır.

Ulusal Kanser Enstitüsü yektililerinden ve AdMeTech Foundation'ın başkanlığı yürüten Faina Shtern, şu anda görüntüleme araştırmalarının devlet tarafından fonlanması için lobi çalışmaları yapıyor ve kanserinizin tam yeri, büyüklüğü ve yayılması hakkında detaylı bilgiye sahip olmanız için elinizden geleni yapmanızı öneriyor.

Prostatla sınırlı olan erken evredeki kanserlerin yüzde 90'lık bir iyileşme oranı olduğunun bilinmesi gerek. Bu da hastaların hangi tedavi yöntemini seçerlerse seçsinler en az 5 yıl kansersiz yaşayacakları anlamına geliyor. Ayrıca birçok prostat kanseri de yavaş büyüyor aslında tedaviye ihtiyaç olmayabiliyor.

Ancak erkeğin genel sağlık durumu, ailedeki hastalık geçmişi, hayat tarzı ve kafa yapısında olduğu gibi her erkeğin kanseri de farklılık gösteriyor. Önceliklerinizi çok iyi anladığınızdan emin olun. Bazı erkekler bir an önce kanserden kurtulmak istiyorlar. Bazıları ise cerrahi müdaheleden kaçınıyorlar. Bazıları uzun süreli bir tedaviyi tercih ederken, diğerleri idrarını tutamama ve ereksiyon bozukluğunu çok daha fazla önemsiyor.

Şimdi tedavi seçeneklerine bir bakalım :

Ameliyat

Uzun süre hayatta kalmak için en iyi yöntem olduğu düşünüldüğünden, 40'lı ve 50'li yaşlarda prostat kanseri teşhisi konan erkekler, genellikle radikal prostatektomi denilen ameliyat seçeneğine yöneltiliyor. Ayrıca prostatın alınması ve laboratuvarda incelenmesi, kanserin ne kadar büyüklükte olduğunun ve geri dönüşünün ne olabileceğinin bilinebilmesi için tek yol.

Austin, Teksas'ta robot destekli operasyonlar yapan Randy Fagin şöyle diyor : "Sunduğum seçenek çok basit, ya prostatınıza zarar vereceksiniz da ya da aldıracaksınız. Ona zarar verdiğiniz ve orada bıraktınız, peki ya kanser nüksederse ? Eğer ameliyat olursanız, ondan kurtulursunuz."
Prostatektomi ameliyatlarının yüzde 50'sinden fazlasında da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi kullanılıyor. Cerrah hastadan bir yüksekte, bir konsolun başında oturuyor. Cerrahi operasyonu bir ekran yardımıyla minyatür ve esnek araçlar kullanarak küçük kesiklerle gerçekleştiriyor. İşlem çok küçük bir alanda yapıldığından; acıyı, iyileşme süresini ve kan kaybını azaltıyor. Birçok hasta ertesi gün evine gidebiliyor.

Geleneksel açık cerrahi uygulayan doktorlar ise robotik cerrahinin daha fazla iyileşme oranı ya da daha az yan etkisinin olduğuna dair güvenilir çalışmaların olmadığını söylüyorlar.

Fakat her grup da hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, ameliyatı tercübeli bir doktorun yapmasının en önemli şey olduğu konusunda hemfikir. Peki hastalar böyle bir doktoru nasıl bulabilir ? Kar amacı gütmeyen ve hastaları eğitmeyi amaçlayan bir kurum olan Prostat Kanseri Araştırma Enstitüsü'nün yöneticilerinden Jan Manarite şöyle diyor : "Bazı cerrahlar konuşmanız için daha önceki hastalarının bir listesini verirler. Bu güvenilirliğin ve şeffaflığın göstergesidir."

Prostatta idrar ve ejakülasyonu sağlayan birçok sinir ve kan damarı bulunduğundan, prostatın alınması birçok yan etki riskini beraberinde getiriyor. Kanserin ne büyüklükte olduğuna ve nerede bulunduğuna bağlı olarak cerrahlar, bu işlevleri korumak için "sinirleri kurtaran" prosedürler uygulayabiliyorlar. Birçok erkek ameliyattan sonra bir ya da iki hafta idrar kesesi kateteri kullanmak zorunda kalıyor. Bazıları emici pedlere ihtiyaç duyuyor. Ancak çoğunluk bir yıl içinde idrarını tutabilecek duruma geliyor.

Ameliyattan sonra cinsel işlevlerdeki etkiler daha çok hastanın yaşına, ameliyattan önceki cinsel gücüne ve cerrahın yeteğine bağlı olarak değişiyor. Jan Manarite sanatçı bir cerrahın elinden çıkmış olsanız bile büyük ihtimalle cinsel gücünüzde az da olsa bir farklılık olacağını söylüyor.

Radyoterapi

70'li yaşların üzerinde, sağlık problemleri olan ve kanserleri prostatın dışına yayılmış olan erkekler genellikle radyoterapiye yönlendiriliyorlar. External beam radyoterapi (EBRT - dışarıdan ve belirli bir uzaklıktan uygulanan radyoterapi türü) kesik, hastaneye yatmayı ve anestezi gerektirmiyor. Ancak bu radyoterapi türünün çetin sonuçları olabiliyor : Hastalar genellikle 6 ila 8 hafta, 40 veya daha fazla seans tedaviye maruz kalıyorlar. Yüksek enerjili ışınlar kanser hücrelerinin çoğalmasına engel oluyor. Ancak tüm prostat da yavaş yavaş ölüyor.

Radyoterapinin ameliyata göre daha az ani yan etkisi bulunuyor. Ancak idrarla ilgili ve cinsel problemler genellikle yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

EBRT'nin amacı prostata uygulanan radyasyon miktarını artırmak ve prostatı çevreyelen bezin en az şekilde etkilenmesini sağlamak. Yoğunlaşmaya odaklı radyoterapi ile beraber bu alanda son yıllarda önemli gelişmeler kaydedildi. Doktorlar bu sayede radyasyon ışınları, her hastanın prostatına uygun şekilde ayarlayabiliyorlar.

TomoTherapy denen diğer bir yöntem ise hastanın her tedavi öncesi bir CT taramasına girmesine ve ışınların bu taramanın sonuçlarına göre ayarlanmasına dayanıyor. CyberKnife teknolojisi 40 tane standart radyoterapi seansının gücünde ışın tedavisi uygulayarak daha etkili ve yüksek dozlarda radyoterapi imkanı sunuyor ve tedavi bir hafta içinde tamamlanıyor.

Geleneksel radyoterapi onkolojistleri bu tip yaklaşımların daha iyi sonuçlar doğurduğuna dair kesin kanıtların olmadığı konusunda tartışıyorlar.

Kanıt olmaması durumu proton ışın tedavisi için de geçerli. Bu tedaviyle prostat ve diğer kanserlere, X ışınlarından farklı olarak süper hızlı atomik parçacıklar uygulanıyor. Tedaviyi savunanlar protonların sadece hedeflenen bölgeyi uygulandığını ve daha sonra durduğunu, bu yüzden de proton ışın tedavisinin daha az yan etkisi olduğunu vücuda daha az ikincil zarar verdiğini savunuyor.

Ancak proton hızlandırıcıları 125 ila 225 milyon dolara maloluyor ve büyüklükleri iki futbol sahası kadar oluyor. ABD'de şu anda sadece 5 tane bulunuyor. Bu tedavi geleneksel radyoterapi yöntemlerine göre 4 kat daha pahalı. Eleştiriler, maliyeti haklı çıkaran sonuçların olmadığı yönünde.

Brakiterapi yönteminde ise doktorlar prostate zamanla kendi kendine yok olan ve kanseri yok eden minik 70-80 tane radyoaktif parçacık yerleştiriliyorlar. İşlem 1 saatten daha az süren bir operasyon ve vücütta çok küçük bir kesik açılmasını gerektiriyor. Birçok hasta bu yöntemi seviyor.

Kötü tarafı ise radyasyon bulaşmasına karşı olarak hastaların hamile kadınlarla ve çocuklarla uzun süreli kontaktan kaçınmaları gerekiyor. Yüksek doz brakiterapide radyoaktif bir madde hastanın prostatına geçici olarak yerleştiriliyor ve diğer kişiler için risk teşkil etmiyor. Araştırmalar brakiterapinin diğer radyoterapi türlerine göre daha çok idrar yolu problemi riski taşıdığını gösteriyor.

Erkeklerde Lumpektomi

Prostat kanseri hastalarının yüzde 20'sinin çok küçük bölgesel tümörleri oluyor. Bu hastalar için bir seçenek de sadece bir bölgenin cerrahi operasyonla alınması. Böylece doktorlar sadece tümörü yok ederek bezin geri kalan bölümünü bozulmamış olarak bırakıyorlar. Bu meme kanseri hastalarında uygulanan lumpektomiye benziyor.

Bu tip cerrahi operasyonlarda kriyoterapi en uzun zamandır kullanılan teknik. Doktorlar prostata metal çatallar sokarak tümörü likit nitrojenle donduruyorlar. Society for Interventional Radiology tarafından geçtiğimiz aylarda yayınlanan Dr. Gary M. Onik tarafından yürütülen bir çalışmaya göre, 12 yıl içinde kiroterapi uygulanan 120 erkeğin yüzde 93'ünde kanser tekrarlamamış ve yüzde 85'i cinsel fonksiyonları tekrar düzelmiş.

Prostat kanseri tedavisinde yeni bir yöntem olan kriyocerrahide küçük bir kesik yardımıyla kanserli doku eksi 40 dereceye kadar dondurularak öldürülüyor.

Avrupa, Kanada ve Meksika'da kullanılan yüksek frenkanslı ultrason (HIFU) tekniğiyle ise kanserli bölgeler dondurmak yerine ısıtılıyor.

Belirli bir bölgeyle sınırlı odaksal cerrahi tedavilerinde önemli olan tümörün büyüklüğü, şekli ve yeri. Bunları tespiti için 50 veya daha fazla sayıda doku örneği alınan, 3 boyutlu harita yöntemi diyebileğimiz biyopsi teknikleri uygulanıyor.

Eleştiriler küçük ve bölgesel tümörlerin belirli bir bölgeyle sınırlı odaksal cerrahi yöntemlerle alınması yerine güvenli bir şekilde izlenmesi üzerine yoğunlaşıyor. Gary M. Onik ise şöyle diyor : "Odaksal cerrahi yöntemler, dikkatli bir şekilde beklemek ve daha agrefis tedavi yöntemleri arasında bir yerde duruyor. Öncelikle kanserin bildiğimiz kanserli bölümü alalım, daha sonra dikkatli bir şekilde izlemeye başlarız". Odaksal küçük operasyonlar kanser tekrar nüksettiğinde de uygulanabiliyor.

Tetikte beklemek

ABD'de prostat kanseri teşhisi konan erkeklerin yüzde 50'si hastalığın erken bir evresinde ve uzmanlar acil bir tedaviye ihtiyaç olmadığını söylüyor. Ancak hastaların sadece yüzde 10'u tedavi olmamayı ve sadece kanseri takip etmeyi seçiyor. Bu seçimin bir nedeni tedavi görmeden kanserle yaşamanın psikolojik zorluğu, diğer bir neden de tıbbın aktif tedavi üzerine odaklanmış olması.

Houston'daki Prostat Kanseri Kliniği'nde sürdürülen "tetikle bekleme deneyi" araştırmacılarından Dr. Jeri Kim,bazı doktorların hastalarına bu seçeneği hiç bir zaman sunmadıklarını söylüyor. Bu klinik, hastaların en iyi tedavi yöntemi için rakip disiplinleri benimsemiş doktorlara danışabildikleri az sayıda akademik merkezden biri.

Tetikte beklemenin en riskli tarafı, kanseri çok erken bir evreden çok ileri bir evreye geçmesi, prostatın dışına yayılmaya başması ve tedavisinin çok zor hale gelmedi. Çok uzun bir süre stabil bir durumda bekleyen tümörler bir anda yayılmaya başlayabiliyorlar.

Bu yüzden Dr. Kim ve diğer doktorlar, hastaları ve doktorlarını, kanserlerini aktif bir şekilde izlemeleri , her 3 ya da 6 ayda bir PSA testi yaptırmaları, her yıl dijital rektal muayene yaptırmaları ve PSA testlerinin yüksek çıkması halinde tekrar biyopsi yaptırmaları konusunda uyarıyorlar.

ABD'de az sayıda ve Avrupa'daki çok sayıda doktor prostat kanseri hastalarını izlemek için renkli doppler ultrasonografisi kullanıyor. Gerçek zamanlı ultrason görüntülemesi, acısız bir şekilde doktorların muayenehanesinde yapılabiliyor. Kan akışının hızlandığı bölümler farklı bir renkte gözüküyor ve kanseri işaret ediyor. New York'ta 3.000 kadar prostat kanseri hastasını görüntülemiş olan radyolojist Robert L. Bard şöyle diyor : "Ultrason sadece kanseri ayırt etmiyor, aynı zamanda hangi kanserlerin ölümcül olduğunu da gösteriyor."

Doppler ultrasonografisini kullanan diğer doktorlar hiçbir sonucun yüzde 100 olmadığına dikkat çekiyor. Ancak bu teknik kanserini takip eden hastaların daha emin olmalarına yardım edebilir. Sadece şüpheli bölgelere odaklanmış olan bir biyopsi de tümördeki değişimleri gözlemlemek için faydalı olabilir.

Diyet ve egzersiz

Rutin muayenelerle birlikte hastalar kendi iyilikleri için sağlıklı bir diyet ve hayat tarzını benimseyebilirler. Eski bir prostat kanseri hastası olan, Ulusal Kanser Enstitüsü klinik farmakoloji bölümünün eski yöneticilerinden ve şu anda Charlottesville'da hastaları tedavi eden Charles Myers şöyle diyor : "Aktif gözetim aynı zamanda hayat tarzınızı değiştireceğiniz ve kanserini yavaşlatacak şeyler yapacağınız anlamına geliyor."

Dr. Myers kanseri kontrol altında tutmak için yeterli miktarda D vitamini almanın kritik olduğunu söylüyor. Araştırmalar E vitamini, selenyum, likopen ve omega 3 yağ asitleri ve yeşil çaydaki polifenolün yanında; bol miktarda balık, zeytinyağı ve sebze içerek bir akdeniz diyetinin de kanseri yavaşlattığını ve havyansal yağları engellediğini gösteriyor.

Egzersiz yapmanın ve stresi azaltmanın da faydası olduğunu biliniyor. Stres hormonları epinefrin ve norepinefrin, prostat kanseri hücrelerinin büyümesini sağlıyor ve bağışıklık sistemini zayıflatıyor.

1996'da, dörtlü bypass ameliyatından 6 hafta sonra prostat kanseri teşhisi konan Ronald Zaza, et yerine sebze ve tofu yemeye, marathon koşuları yapmaya ve kanserini yılda bir kez Doppler utrasonografisiyle takip etmeye başlamış. Zaza şöyle diyor : "Yaptığım şeyle gurur duyuyorum. 71 yaşındayım ve daha yeni bir maraton koşusu yaptım. Kendimi 35 yaşında hissediyorum."

İleri Evre Kanser

Bütün prostat kanseri hastaları, hastalıklarını diyet ve egzersizle kontrol altına alamazlar. Kanserileri metastaz yapan, yani başka organlara yayılmış olan hastalar, bazı hormon tedavileriyle testosteronu bloke ederek bu yayılmayı en azından bir süreliğine başarılı bir şekilde durdurabilirler. Yan etkileri ise osteoporoz denilen kemik erimesi, ani ateş yükselmesi, depresyon, göğüs büyümesi, diyabet, obezite ve yüksek kan basıncıdır. Hormon tedavisini aralıklarla uygulamak bu tip yan etkileri azaltabilir.

Bazı yeni ilaç tedavileri halen araştırılıyor. Bunlar arasında kanser hücrelerindeki androjen reseptörlerini bloke eden ilaçlar da var. Büyümüş prostat tedavisinde kullanılan ve kanserin büyümesini de durduran Avodart isimli ilaçla ilgili klinik deneylerin sonuçları bu baharda sonuçlanacak. Doktor ve hastalar ayrıca kanser önleyici Provenge'den de umutlu.

Geçmişte kemoterapi ilaçları, prostat kanserinin tedavisinde diğer kanserlerde olduğu gibi başarılı olmadı. Ancak Taxotere isimli ilaç diğer ilaçlarla beraber kullanıldığında tümörün kanser damarlarının büyümesini durduruyor ve umut vadediyor.

İlerlemiş prostat kanseri hastalarında ilaçlar farklı kombinasyonlarla kullanıldığında faydalı olabiliyor. Etkisi bitse bile, birkaç ay sonra tekrar etkili olmaya başlayabiliyor.

Bazı uzmanlar farklı evrelerdeki prostat kanseri olan erkeklerin mümkünse klinik deneylere katılmaları için teşvik ediyor. Klinik araştırmalar yürüten Prostat Kanseri fonu başkanı Jonathan Simons şöyle diyor : "Meme ve kolon kanserinde bu şekilde ilerleme kaydettik. Yaşam sürenizi uzatmak için test edebileceğimiz bir sürü önemli fikrimiz var."

Prostat Kanseri Tedavileri Karşılaştırması

Aktif Gözetim

Tanım : Tetikle beklemek olarak adlandılabilir. Tedavi yok, ancak PSA, biyopsi ve taramalarla sürekli izlenmeli
Kim için uygun : Gleason skoru 7'nin altında olanlar, PSA'sı 10'nun altında olanlar, küçük, bölgeler tümörler, hayatta kalma süresi 10 yılın altında olan erkekler
Artıları : Prostat kanserlerinin yüzde 85'i problem yaratmıyor; cerrahi müdahele yok, hastanede yatmak gerekmiyor, yan etki yok, yeni görüntüleme teknikleri yakından takibi mümkün kılıyor
Eksileri : Prostat kanserlerinin yüzde 15'i yayılıyor ve daha sonra daha agresif tedavi gerektiyor; düzenli takip gerekiyor; psikolojik stres

Prostatektomi

Tanım : Prostat bezinin geleneksel açık, laparoscopik ya da robotik cerrahi yöntemleriyle alınması
Kim için uygun : Kanseri prostatla sınırlı, 65 yaş altı ve cerrahi müdahele için yeterince sağlık erkekler
Artıları : Kanserin hızlıca alınması; hastalığın evresi hakkında en iyi bilgiyi vermesi; devamında radyoterapi uygulanabilmesi
Eksileri : Hastaneye yatmayı gerektiriyor, 7 ila 10 gün arası idar kesesi kateti kullanmak gerekiyor, ereksiyon ve idrar yollarını kötü etkiliyor

External-Beam Radyoterapi

Tanım : Prostata vücudun dışında X ışınları ve proton ışınları uygulanıyor
Kim için uygun : Kanseri prostatın dışında olanlar; 70 yaşın üzerinde ve ameliyat olamayacak erkekler
Artıları : Kesik, hastaneye yatma veya anestezi gerekmiyor; az sayıda ani yan etki
Eksileri : Günlük 40 seans gerebilir; ereksiyon ve idrar yolu problemleri zamanla kötüleşebilir; rektal problemler doğurabilir

Brakiterapi

Tanım : Prostata küçük radtoaktif parçalar yerleştirilir ve kanser hücreleri yavaş yavaş ölür
Kim için uygun : Erken ve orta evredeki kanserler
Artıları : Tek seferlik, minimal kesik gerektiren işlem; hastanesde yatmaya gerek yok
Eksileri : Ereksiyon ve idrar yolu problemleri zamanla ortaya çıkabilir

Odaklı bölgesel cerrahi

Tanım : Kanser dondurularak (kriyoterapi) veya yüksek frekanslı radyo dalgalarıyla yok edilir
Kim için uygun : Görüntüleme ve veya harita biyopsisi ile açıkça görülen küçük, bölgesel tümörler
Artıları : Minimal kesik; prostatın kalan kısmı zarar görmeden bırakılır; gerektiğinden tekrar edilebilir
Eksileri : Sıcak veya donma çevredeki dokuya zarar verebilir; yetersiz uzun süreli veri

İlaç tedavisi

Tanım : Kanseri besleyen androjenler hormon ilaçlarıyla engellenir; radyoterapi ve kemoterapiyle beraber kullanılabilir
Kim için uygun : İleri evre ve nükseden kanserler
Artıları : Kanserin yayılmasını durdurmaya yardımcı olabilir, büyümüş prostat küçülür
Eksileri : Libido ve ereksijon kaybı; kemik erimesi; düşük kas hacmi; ani ateş yükselmesi; göğüs büyümesi; düşünce veya zihin keskinliğinde zayıflık

Bu yazı KanseriTedaviEt.com'da yayınlanmıştır - Hangi Prostat Kanseri Tedavisi Yöntemini Seçmeliyim ?

Blog Widget by LinkWithin

0 yorum

Yorum Gönder

Bu ay en çok okunanlar