Ulusal Kanseri Ensitüsü'nün web sitesinde yer alan habere göre araştırmacılar bireylerin genetiği ve kemoterapiye verdiği tepki arasında bir bağlantı buldular. Ulusal Kanser Enstitüsü araştırmacıların bulguları, SOD2 geninde yer alan bir genetik değişimin insanın bir kemoterapi ilacı olan Siklofosfamid'a verdiği tepkileri etkileyebileceğini gösteriyor. Siklofosfamid meme kanseri ve diğer kanser türlerinin tedavisinde kullanılıyor.
SOD2 geni, reaktif oksijen türleri (ROS) ya da serbest radikaller denen moleküllerin hücrelere zarar vermesini engelleyen bir anahtar protein üretiyor. Serbest radikaller, normal hücresel süreçlerde ve bazı kemoterapi ilaçlarının etkisiyle üretiliyor. Bulgular meme kanseri hastalarındaki Siklofosfamid direncini işaret eden bir mekanizmayı ve potansiyel biyogöstergeyi işaret eden ilk ön kanıtları temsil ediyor. Çalışma 9 Haziran 2009'da Clinical Cancer Research'te online olarak yayınlandı.
Araştırmacılardan Dr. Sharon Glynn "Bu çalışma, kişiye özel bir ilaçla, bir hastada belirli kemoterapilerin etkilerini değiştirebilecek genetim değişimlerin olup olmadının teşhisini yapabileceğimiz testlerin geliştirilebileceğini gösteriyor" diyor.
Çalışmaya katılan bir başka araştırmacı Dr Stefan Ambs da "Gelecekte bu tip testler, SOD2 değişimi olan hastaların tedavilerinin desteklenmesinde kullanılabilir. Böylece bu hastaların Siklofosfamid bazlı tedavilerden daha etkili bir tedavi alacağına emin olabiliriz." diyor.
Araştırmacıların SOD2 geninde tespit ettikleri değişken, manganez süperoksit dismutaz (MnSOD) denen bir enzimin hem yapısını hem de işlevini etkiliyor. MnSOD normalde Mitokondri denen hücresel kompartmanlarda işlevini yerine getiriyor ve hücresel metabolizma sırasında şekillenen reaktif oksijen türlerinin zararlarına karşı hücreleri koruyor. Reaktif oksijen türleri aşırı miktarda olması, hücrelerde toksik etki yapabiliyor. Aslında bazı antikanser ilaçları kanserli hücrelerin öldürülmesi için yüksek miktarda reaktif oksijen türleri üretimine dayanıyor. Buna ilaveten bazı çalışmalar, MnSOD'in reaktif oksijen türlerini nötralize ettiği için kemoterapi ilaçlarının etkilerini de değiştirebileceğini işaret ediyor. Örneğin hayvanlar üzerinde yapılan bir deneyde, yüksek MnSOD aktivitesinin çok yaygın bir antikanser ilacı olan Doxorubicin'in toksik etkilerine karşı hücreleri koruduğu görülmüş.
Yeni çalışmalar araştırmacılar genetik değişimin meme kanseri olan kadınlardaki hayatta kalma oranına olan etkisini ABD'den 248 ve Norveç'ten 340 kişinin katılımıyla iki farklı grupta incelediler. Kadınların bazıları kemoterapi görürken diğerler görmedi. Ekip öncelikle hangi tür SOD2 genine sahip olduklarını bulmak için kadınların DNA'larını inceledi. Araştırmacılar kemoterapi alanlar arasında belirli bir genotipi olan kadınların hayatta kalma oranının düşük, genotipi daha farklı olan kadınlarda ise hayatta kalma oranın en düşük seviyede olduğunu buldular. Kemoterapi almayan kadınlarda ise SOD2 genotipinin hayatta kalma oranı üzeriden bir etkisi olmadı.
Ekip daha sonra SOD2 genotipi ve alınan kemoterapi ilacının türü arasındaki ilişkiyi inceledi. Veriler Siklofosfamid, Doxorubicin ve 5-fluorouracil ilaçlarından hangisinin verildiğine göre analiz edildi. Siklofosfamid ve Doxorubicin, tedavi sırasında kanserli hücrelerde reaktif oksijen türleri üretti. Araştırmacılar belirli bir genetik değişimin varlığının, bu üç ilaçtan herhangi birinin yer aldığı bir kemoterapi rejimi ile tedavi edilen hastalardaki düşük hayatta kalma oranıyla bağlantılı olduğunu tespit ettiler. Ancak en belirgin etkiler Siklofosfamid'de görüldü. Kemoterapisinde Siklofosfamid bulunan ve SOD2'nin farklı bir değişken formunun olduğu kadınlarda hayatta kalma oranı en düşük seviyedeydi.
Araştırma ekibi bu bulguların onaylanması için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini belirtiyorlar. Ekip, farklı değişimlerin diğer kemoterapiler üzerindeki dirence olan etkilerini dikkatle incelemeyi planlıyor.
Bu yazı KanseriTedaviEt.com'da yayınlanmıştır - Meme Kanseri Olan Kadınlardaki Bir Genetik Değişim, Kemoterapi İlacına Dirençle İlişkilendirildi
Meme Kanseri Olan Kadınlardaki Bir Genetik Değişim, Kemoterapi İlacına Dirençle İlişkilendirildi
KanseriTedaviEt.com | Perşembe, Haziran 11, 2009 | 0 yorum » | Yazı boyutu :


Etiketler :
5-fluorouracil,
Cyclophosphamide,
Doxorubicin,
Genetik,
Haber,
Kemoterapi,
Manganez Superoksit Dismutaz,
Meme Kanseri,
MnSOD,
Siklofosfamid,
SOD2
Bu ay en çok okunanlar
-
Bazı genlerdeki değişikliklerin sigara içmeyenlerde akciğer kanserine yakalanma riskini artırabileceği bildirildi. "The Lancet Oncology...
-
Mide kanseri ile beslenme ilişkisinin araştırıldığı çalışmada, yemekleri çok sıcak yemenin 3.3, çok hızlı yemenin ise 5.4 kat risk yarattığı...
-
Cancer Research UK'in bugün yayınlanan habere göre Kanadalı araştırmacılar genellikler çocuklarda görülen bir beyin tümörünün gelişimi ...
-
Daha önce " Tamamlayıcı Kanser Tedavileri Karşılaştırması " başlıklı yazımızda; mevcut kanser tedavilerine yardımcı olarak kullanı...
-
Bazı meme kanseri türlerinin tedavisinde kullanılan Tamoxifen adlı ilacın, akciğer kanserine yakalananlarda da etkili olabileceği belirlendi...
-
Forbes'in haberine göre; çok yakından takip edilen bir araştırma, Amgen'nin kanseri ilacının Wall Street'in beklediğinden daha ...
-
En hızlı yayılan beyin kanseri türlerinden glioblastomaya yakalanan hastalara, teşhis konduktan sonra ortalama 15 ay ömür biçiliyor. Duke Ün...
-
MedicineNet'in haberine göre Alimta (pemetrexed) isimli ilaç, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından ilerlemiş veya metastatik...
-
Davut Topcan, genç yaşta kansere yakalanmış hastalardan biri. Tedavisi halen devam ediyor. Hastalığı yakalandıktan sonra alternatif kanser t...
-
Ağrı, bazı şeylerin doğru gitmediği anlamında bizi uyaran bir ikaz sistemidir. Bunlardan bazıları hiçbir endişe duymamızı gerektirmez ama ba...
0 yorum
Yorum Gönder